Yaz aylarında gözlerinizi alerjenlerden koruyun

Alerjik hastalıklar dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ni etkilemektedir. Günümüzde bu oran her geçen gün daha da artmaktadır. Ülkemizde de alerjik hastalıklar endüstrileşme, coğrafik özellikler, yaşam koşulları gibi değişkenlere göre bölgesel farklılıklar göstermekle beraber genel olarak toplumun yüzde 25’inde görülmektedir. Gözlerde alerjik reaksiyonlar ise, duyarlı olunan etkene maruz kalındığında ilgili alerjene karşı hassas olan gözlerin verdiği kızarıklık, şişlik, sulanma ile ortaya çıkar. Alerjenler gözdeki mast hücreleri dediğimiz bağışıklık hücrelerini uyarırlar ve bu hücrelerden histamin gibi maddeler salınır ve kızarıklık, şişlik, kaşıntı gibi şikayetlerin ortaya çıkmasına sebep olur. Bu reaksiyonlar devam ederse daha fazla hücre bölgeye göç eder ve inflamasyon dediğimiz durumu başlatırlar. Sonuç olarak gözlerdeki bu rahatsız edici bulgular daha da artar.

Evcil hayvan tüyleri ve ev tozları alerjiyi tetikleyebiliyor

Alerjik konjonktivitin en sık görülen tipleri polenler ve küf mantarı sporlarının da etken olabileceği mevsimsel alerjik konjonktivit ve şikayetlerin tüm yıl boyunca devam ettiği perenniyel alerjik konjonktivit şeklindedir. Mevsimsel alerjik konjonktivitli hastalar, ev ya da işyerleri gibi kapalı yerlerde rahat ederken, dışarı çıktıklarında yani havadaki polen, küf gibi alerjenlere maruz kaldıklarında şikayetleri başlar. Ev tozu akarları, evcil hayvanların tüyleri gibi iç ortam alerjenlerine maruz kalındığında alerjik şikayetler artıyor ise bu durum kişinin pereniyel alerjik konjonktivitinin olduğunun işareti olabilir. Bu hastalar gerekli çevresel önlemleri aldıklarında oldukça rahat ederler.

Egzoz dumanı ve paketli gıdalarda alerjiyi tetikliyor

Alerjk konjonktivitler çocuklarda ve adölasan çağda daha sık görülür. İleri yaşlarda görülme sıklığı giderek azalır. Çevresel faktörlerinin etkisinin ve endüstrileşmenin her geçen gün hızlı bir şekilde arttığı günümüzde, paralel olarak alerji ile ilgili rahatsızlıklar da artmaktadır. Hava kirliliğinin artması, egzoz dumanı, işlenmiş ve paketli gıda tüketiminin artması, mikroplastikler, nanopartiküller ve yoğun deterjan ve kimyasal madde kullanımı durumu ne yazık ki daha da kötüleştirmekte. Küresel ısınma ile birlikte polen mevsiminin uzaması da mevsimsel alerjik konjonktivit sezonunun daha uzun sürmesine ve sonuç olarak hastaların rahatsızlığının süresinin de uzamasına sebep olmaktadır.

Yastık, yorgan ve nevresimlerinizi 60 derecede yıkayın

Alerji zamanı gelmeden gerekli önlemleri alabilmek için alerjinin neye karşı olduğunu belirlemek, gerekiyorsa alerjiden koruyacak ilaçları zamanında kullanmaya başlamak kişinin yaşam kalitesini arttırmada yardımcıdır. Ayrıca çocukların işlenmiş, paketli, gıda boyalı, kıvam artırıcılı gıdalardan uzak tutulup mümkün olduğu kadar doğal sebze ve meyvelerle beslenme alışkanlıkları edinmeleri için motive edilmeleri önem arz etmektedir. Mümkünse küçük yaştaki bağışıklık system matürasyonu henüz tamamlanmamış çocukların kreş, alışveriş merkezi gibi ortamlara sokulmaması gerekiyor. Ev içi alerjen miktarını azaltmak da çok önemlidir. Özellikle ev tozu akarlarına karşı alerji var ise kuş tüyü, yün yastık yorgan kullanılmamalı, yün halılardan, kalın perdelerden, nevresimlerden kaçınılmalıdır.  Yastık, yorgan, nevresim değişiminin haftalık yapılıp 60 derecede yıkanılması gerekmektedir.

Dışarı çıkarken siperli şapka ve güneş gözlüğü kullanılmalı 

 Alerjik konjonktivitin en sık semptomları kaşıntı, kızarıklık ve sulanmadır. Ayrıca yanma, batma, ışık hassasiyeti, göz kapaklarında şişlik ve göz kapağının iç kısmında kızarıklık görülebilir. Göz ile ilgili şikayetlerin yanı sıra burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, astım ve egzamaya ait bulgular da eşlik edebilir. Hastalığın tanısı ayrıntılı öykü ve detaylı göz muayenesi sonucunda koyulur. Alerjik konjonktivitin tedavisinde öncelikle ilgili alerjen tespit edilebiliyorsa alerjene maruziyetin kısıtlanması çok önemlidir. Bu sebeple ev ortamında toz kontrolü, polen mevsiminde camların kapalı tutulması, dış ortama çıkarken mümkünse siperli şapka ve güneş gözlüğü kullanılması gerekmektedir. Gözleri ovuşturmak semptomları daha da kötüleştirebilir ve mekanik etki göze zarar verebilir. Bu nedenle gözleri ovuşturmaktan kaçınılmalıdır. İlaç tedavisinde ise birinci basamakta antihistaminik göz damlaları, mast hücre stabilizatörü damlalar, kortikosteroid içeren göz damlaları ve suni gözyaşı damlaları kullanılmakta. Kısa süreli de olsa kortizon içeren damlalar kesinlikle hekim bilgisi dışında kullanılmamalıdır. Bu birinci basamak tedaviye cevap vermeyen hastalarda ikinci basamak ve daha ileri tedavilere geçilmesi gerekir. Tedavi kişiye özel planlanmalıdır. Hedef uzun dönem göz sağlığının etkin bir şekilde korunmasıdır.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Related Posts

    • Mayıs 30, 2025
    • 2 views
    Sağlıklı bir geleceğin yolu sütten geçiyor

    Süt, besleyici içeriği ve vücut sağlığına katkısıyla doğumdan itibaren her yaşta tüketilmesi gereken temel bir gıda.

    • Mayıs 29, 2025
    • 6 views
    Formda olmak için tabağınızı renklendirin!

    Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte pek çok kişi fit bir vücuda sahip olmanın yollarını arıyor.

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir