Hanehalkı artık birikimde risk almıyor fonlara, altına ve yüksek faizli mevduata yöneliyor
Tüm dünyada 31 Ekim, Dünya Tasarruf Günü olarak anılıyor ve tasarrufun önemine dikkat çekilmek için farkındalık çalışmaları yapılıyor. Enflasyon, para politikaları gibi nedenler ailelerin tasarruf ve birikim alışkanlıklarını da değiştiriyor. “Türkiye'de tasarruf etme alışkanlıkları, son dönemde uygulanan sıkı para politikaları, yüksek enflasyon ve dalgalanan piyasalar nedeniyle köklü bir değişimden geçiyor” diyen İstinye Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Elemanı Doç. Dr. Caner Özdurak, ailelerin değişen tasarruf alışkanlıklarını anlattı.BÜTÇELER DAHA SIKI KONTROL ALTINDAAilelerin artık bütçelerini geçmişe kıyasla çok daha sıkı kontrol altında tutmaya eğilimde olduğunu belirten Doç. Dr. Caner Özdurak, şunları söyledi:“Yüksek enflasyon, hanehalkını iki ana konuda zorluyor: Hem alım gücümüz hızla düşüyor hem de tasarruf etmek imkânsız hale geliyor. 2025 verilerine göre, finansal dengesini korumak isteyen hanehalkının yüzde 63’ü harcamalarını aktif olarak kontrol ettiğini belirtiyor. Bu, geçmişe göre çok daha dikkatli bir bütçeleme refleksi geliştirdiğimizi gösteriyor. Tasarruf sahipliği oranı genel olarak yüzde 54 civarında seyretse de düzenli tasarruf yapabildiğini söyleyenlerin oranındaki artış dikkat çekiyor. İnsanlar, ‘önce harcayayım, kalanı biriktiririm’ yaklaşımından uzaklaşıp, zorunlu bir disiplinle gelirin bir kısmını doğrudan ayırmaya başlamış durumda.”TÜRK YATIRIMCISININ RİSKE TOLERANSI DÜŞTÜ“Son dönemde yatırım araçlarındaki değişim ise Türk yatırımcısının riske toleransının düştüğünü ve daha profesyonel yönetime yöneldiğini gösteriyor” diyen Doç. Dr. Özdurak, değişen alışkanlıklarla ilgili ise şu bilgileri veriyor:
- Hisse Senetlerinde Geri Adım: Borsa, 2023 yılında yakaladığı tarihi yatırımcı sayısından uzaklaşıyor. 2023 yılının son çeyreğinde 8,5 milyon kişi ile tarihi zirvesine ulaşan hisse senedi yatırımcı sayısı, 2025 yılının mart ayı sonunda 6,6 milyon kişiye kadar geriledi. Bu, borsaya olan talebin ciddi ölçüde azaldığını ve yaklaşık 2 milyon yatırımcının piyasadan çekildiğini gösteriyor. Yatırımcıların hisse portföyünün reel (enflasyondan arındırılmış) değeri de gerileme kaydetti.
- Yatırım Fonlarına İlgi Artıyor: Hisse senetlerinden çıkan veya birikimlerini değerlendirmek isteyen vatandaş, parayı yatırım fonlarına kaydırmaya başladı. Yatırım fonları, düşük tutarlarla bile profesyonelce yönetilen ve çeşitlendirilmiş bir portföy sunduğu için cazip hale geldi. Fon büyüklüğü, son 5 yılda 20 kata yakın devasa bir artış gösterdi ve 2025 verilerinde bu büyüme istikrarlı şekilde devam ediyor. Bu, bireysel yatırımcının riskini dağıtma ve uzman yönetimine güvenme eğiliminin yükseldiğini gösteriyor.
- Yastık Altı Liderliği Bırakmıyor: 2025 ilk çeyrek verilerine göre, tasarruf edenlerin ilk iki tercihi hala sistem dışı varlıklar: Yastık altı TL/Döviz ve Yastık altı altın/değerli metaller. Yüksek faize rağmen insanlar, likidite ve anında erişim imkânı nedeniyle fiziki varlıklardan vazgeçmiyor.
- Altın Talebi Zirvede: Altın, son 10 yılda hem küresel merkez bankalarının hem de bireylerin gözdesi oldu. Tüketicilerin fiziki altın alımı, son on yılın zirvelerini görmeye devam etti. Bu, altının enflasyon ve belirsizlik dönemlerinde bir numaralı sigorta aracı olma rolünü koruduğunu teyit ediyor.