Keçiören, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Ses Yükseltti
Keçiören Belediyesi tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Semineri düzenlendi. Yunus Emre Kültür Merkezi’nde düzenlenen program Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan ve eşi Filiz Özarslan’ın ev sahipliğinde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Başkan Özarslan, eşi Filiz Özarslan ile birlikte ‘Yaşama Dokun Perdesi’ne kadına yönelik şiddetle mücadelenin sembol rengi olan turuncu boya ile el izi bırakarak farkındalık mesajı verdi. Seminerde uzmanlar, toplumda birçok kadının şiddete maruz kaldığını belirterek kimsenin kendini yalnız hissetmemesi gerektiğini ve şiddet yaşayanların aile-toplum sağlığı için mutlaka profesyonel destek alması gerektiğini vurguladı.Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programa; CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Figen Gündoğdu, CHP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Ayça Çağlar Uzundağ, CHP Keçiören İlçe Kadın Kolları Başkanı Birsen Çakıcı, Keçiören Belediye Başkan Danışmanı İlahiyatçı Yazar Ayşe Sucu, Atatürkçü Düşünce Derneği Keçiören Şube Başkanı Halime Şentürk, CHP Keçiören İlçe Başkanı Görkem Cevahir Yıldırım, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, STK ve dernek temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.“Tarihimizde kadın hep ön planda olmuştur”Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan, katılımcılara hitaben yaptığı konuşmada kadına verilen değerin Türk ve İslam tarihindeki güçlü örneklerle açıkça görüldüğünü belirterek, şunları söyledi: “Yüce Türk Milleti’ne boşuna yüce denmiyor; bizler güzel ahlaklı insanların torunlarıyız. Tarihe baktığımızda Dede Korkut’un divanında kadınlar yer almış; İslam tarihinde ise Peygamber Efendimiz’in kadınlara yönelik örnek davranışlarını görüyoruz. Atatürk’e baktığımızda da kadınların hem sosyal hayatta hem siyasette ön plana çıkarıldığını, dünyada birçok ülkede olmayan haklara erken dönemde sahip olduğunu görüyoruz. Bizler de atalarımızın izinden giderek kadınlarımızı baş tacı etmeye devam edeceğiz. Kadına yönelik şiddete karşı bir olacak, bu konunun konuşulmasının bile mümkün olmadığı bir toplum haline geleceğiz.”“Bugün yalnızca bir mücadele günü değil bir vicdan çağrısıdır”Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan’ın eşi Filiz Özarslan ise kadınların her alanda desteklenmesi gerektiğini, daha güvenli ve adil bir toplum için ortak mücadelenin önemli olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Bugün burada insanlığın en acı gerçeklerinden birine dur demek, sesi kısılan kadınların sesi olmak ve bir daha asla yaşanmaması gereken acıların önüne hep birlikte set olmak için buluştuk. Şiddetin gölgesinde büyüyen çocuklar, yarım kalan hayaller, yalnız kaldığını düşünen nice can var. Şiddetin olduğu hiçbir ev tam, hiçbir sokak huzurlu, hiçbir toplum güçlü değildir. Bu yüzden bugün yalnızca bir mücadele günü değil, bir vicdan çağrısıdır. Umut ve cesaret bulaşıcıdır; buradan yükselen dayanışma yarın daha güçlü bir geleceğin kapısını aralayacaktır. Yüreğiyle burada olan herkese teşekkür ediyorum. Birlikte daha güzel, daha güvenli ve daha adil bir Keçiören’i mutlaka inşa edeceğiz.”“Kadına yönelik şiddetle mücadeleye erkekler daha çok dahil olmalı”Kadına yönelik şiddetle mücadelenin yalnızca kadınların omuzlarına bırakılamayacağını belirten CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Figen Gündoğdu, “Bu seminerler geleneksel hale geldi; konuşuyoruz ama çoğu zaman şiddete uğrayan kadın yalnız kalıyor. Davalarını takip ediyor, evlerine gidiyor, kayıpların aileleri için ne yapabiliriz diye mücadele ediyoruz fakat gücümüz sınırlı. Kadına yönelik şiddetle mücadelede erkeklerin de en az kadınlar kadar dahil olması gerekiyor; erkekler olmadan bu mücadelede başarı elde edemiyoruz.” diye konuştu.“Kadın cinayetleri kader değildir”CHP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Ayça Çağlar Uzundağ da kadına yönelik şiddetle mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini belirterek, “Bugün burada öldürülen kadınların, yetim kalan çocukların ve adalet arayan kadınların sesi olmak için bir aradayız. Türkiye’de her ay kadın cinayetleri artıyor; yalnızca 2025 yılının Ekim ayında 19 kadın öldürüldü, 22 kadın ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Bu rakamlar sayı değil, birer hayat, birer hikâyedir ve hepsi önlenebilir ölümlerdir. Kadın cinayetleri kader değildir; durdurulabilir. Kadına yönelik şiddet eşitsizlikten beslenir. Eşit olmayanın söz hakkı, güvenliği ve hayatı korunmaz. Gerçek mücadele, eşitliği devlet politikası haline getirdiğimizde mümkün olur.” dedi.“Bir hafta değil her gün bu soruna çözüm üretmek için uğraşacağız”CHP Keçiören Kadın Kolları İlçe Başkanı Birsen Çakıcı, kadına yönelik şiddetin yalnızca kadınların değil tüm toplumun ortak sorunu olduğunun altını çizerek, “Kadına yönelik şiddet, dünyanın her yerinde milyonlarca kadının hayatını derinden etkileyen bir sorun. Fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddetle mücadele ederken biz kadınlar dönem dönem bir araya geliyoruz. Ancak bu yolculukta sorunun yalnızca kadınların değil, erkeklerin ve tüm toplumun sorunu olduğunu bilerek hareket edeceğiz. Bu sorunu sadece bir hafta değil, yılın her günü bir sorun olarak kabul edecek ve çözüm üretmek için uğraşacağız.” dedi.“Bu yarayı görmezden gelmeyiz”Atatürkçü Düşünce Derneği Keçiören Şube Başkanı Halime Şentürk, kadına yönelik şiddetin fiziksel saldırıyla sınırlı olmayan, sözden bakışa, ekonomik engellemelerden eşitsizliklere kadar uzanan derin bir toplumsal yara olduğunu belirterek, “Bugün burada bu yarayı görmezden gelmeyeceğimizi, şiddetin hiçbir bahanesi olamayacağını haykırmak için toplandık; sessiz kalanlardan değil, her ortamda eşitlik ve adalet için ses yükseltenlerden olacağız.” ifadelerini kullandı.“Kültürümüze sahip çıkarsak şiddetin tutunacağı bir zemin kalmayacaktır”Keçiören Belediye Başkan Danışmanı İlahiyatçı Yazar Ayşe Sucu yaptığı konuşmada, “Kadına yönelik şiddet ve daha birçok konunun temelinde ahlak yatar. Ahlak kendimize ve ötekine karşı muhasebe yapmamızı sağlar ve bizim fıtratımızda var. Dinimizin temelinde merhamet ve ahlak yatar. Göçebe Türk kültüründe de kadın her şeyin merkezinde yer alır. Tüm bunları unutmadan toplumun asıl yapı taşlarını oluşturan, insanı insan yapan merhamet ve ahlaka sahip çıkarsak her şeyle baş edebiliriz. Kültürümüze sahip çıkarsak şiddetin tutunacağı bir zemin kalmayacaktır.” dedi.Kadına yönelik şiddetin tüm yönleri masaya yatırıldıGerçekleştirilen seminerde, kadına yönelik şiddetin tanımı, çeşitleri ve toplumsal etkileri psikolog ve sosyologlar tarafından kapsamlı biçimde ele alındı. Katılımcılara şiddetten korunma yöntemleri, riskleri azaltma adımları ve başvurabilecekleri destek kurumları hakkında önemli bilgiler verildi. Uzmanlar, çok sayıda kadının şiddete maruz kaldığını vurgulayarak, hiç kimsenin kendini yalnız hissetmemesi gerektiğini belirtti ve şiddet yaşayanların hem kendi iyilik halleri hem de aile ve toplum sağlığı için profesyonel destek almalarının önemini dile getirdi. Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkan Yardımcısı Rabia Çakmak da, 6284 Sayılı Kanun kapsamında kadınların sahip olduğu hakları anlatarak, bu hakların bilinmesi ve gerektiğinde kullanılması gerektiğini vurguladı.Yaşama dokundularEtkinlik sonunda çekilen hatıra fotoğrafının ardından Başkan Mesut Özarslan, eşi Filiz Özarslan ile birlikte ‘Yaşama Dokun Perdesi’ne, kadına yönelik şiddetle mücadelenin sembol rengi olan turuncu boya ile el izi bıraktı. Diğer katılımcılar da turuncu boya ile perdeye el izi bırakarak kadına yönelik şiddetle mücadelede farkındalık mesajı verdiler. Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı