Anoreksiya tedavisinde erken müdahale hayat kurtarır!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Seyfe Şen, anoreksiya nervozanın psikolojik ve fiziksel boyutları ile gelişim nedenleri ve tedavi süreci hakkında bilgi verdi.

Anoreksiya, benlik algısı ile duyguları düzenlemede yaşanan bozukluklarla kendini gösteriyor!

Anoreksiyanın, temel olarak kişinin beden algısı ve kilo kontrolü üzerine yoğunlaşan, ciddi bir yeme bozukluğu olduğunu ifade eden Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Seyfe Şen, “Anoreksiya nervoza adıyla bilinen bu hastalıkta kişi, şiddetli kilo alma korkusu yaşar, kendisini sürekli kilolu hisseder ve bu nedenle ciddi şekilde kilo kaybeder.” dedi.

Kişinin bedenini olduğundan daha büyük algıladığını ve kilo kontrolü için yemek kısıtlama, aşırı egzersiz, bazen kusma veya laksatif kullanımı gibi davranışlar geliştirdiğini dile getiren Şen, “Psikolojik bir rahatsızlık olarak anoreksiya; benlik algısı bozukluğu, yeme davranışları üzerinde patolojik kontrol ve duygusal düzenleme sorunları ile karakterizedir.” şeklinde konuştu.

Sadece kilo verme isteği değil, ciddi bir psikiyatrik bozukluk! 

Toplumda bazen sağlıksız diyet yapmanın, aşırı kilo takıntısı veya zayıflama isteğinin ‘anoreksiya’ gibi algılanabildiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Seyfe Şen, “Ancak anoreksiya nervoza bir psikiyatrik tanıdır ve yalnızca kilo verme isteğiyle sınırlı değildir.” dedi.

Her iki durum arasındaki temel farklara değinen Şen, şunları söyledi:

“Toplumsal zayıflama takıntısı, daha yüzeysel, dönemsel ve sosyal etkiyle gelişebilir. Anoreksiya nervoza ise; kilo almaktan aşırı korku, bozulmuş beden algısı ve kişinin fiziksel sağlığını ciddi riske atan yeme davranışı değişiklikleri ile giden kompleks bir psikiyatrik tablodur. Ayrıca anoreksiya nervozada adet kesilmesi, halsizlik, saç dökülmesi gibi fizyolojik belirtiler ile eşlik eden anksiyete, obsesif-kompulsif belirtiler sık görülür.”

Anoreksiya gelişiminde kişilik özellikleri ve erken dönem yaşantılar etkili! 

Araştırmaların anoreksiya nervozanın gelişiminde kişilik özellikleri ve erken dönem yaşantılarının etkili olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Seyfe Şen, “Mükemmeliyetçilik, aşırı kontrolcülük, detaycılık ve katılık, düşük benlik saygısı, onay arayışı gibi durumlar etkili olur.” dedi.

Çocuklukta yaşanan duygusal ihmal, aşırı eleştirel ebeveyn tutumu, ailede kilo ve dış görünüş odaklılık, cinsel istismar ve zorbalık gibi travmatik yaşantıların anoreksiya gelişimi için zemin hazırlayabileceğini aktaran Şen, aile içi yüksek beklenti, katı kurallar ve düşük duygusal ifade ortamının da risk faktörleri arasında olduğuna işaret etti.

Anoreksiya tedavi edilebilir ama uzun ve çok yönlü bir süreç! 

Anoreksiya tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Seyfe Şen, “Ancak tedavi süreci karmaşık, uzun soluklu ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Erken müdahale edilmesi, tedavi başarısını artırır.” dedi.

Tedavinin, psikoterapi, psikiyatri, diyetisyen ve gerekiyorsa dahiliye/endokrinoloji uzmanlarının iş birliğiyle yürütüldüğünü açıklayan Şen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anoreksiya tedavisinde kanıta dayalı psikoterapi yöntemleri uygulanır. Bilişsel Davranışçı Terapi ile yeme davranışını sürdüren olumsuz düşünce ve inançların değiştirilmesi hedeflenir. Aile Temelli Terapi, özellikle ergen ve genç erişkinlerde, ailenin destekleyici rolünü güçlendiren ve birlikte iyileşme süreci öneren bir yaklaşımdır. Duygu Düzenleme Terapileri, kişinin duygularını tanıma, ifade etme ve sağlıklı biçimde yönetmesini amaçlar. Şema Terapi ya da Psikodinamik Terapilerde, derinlemesine kişilik yapılanması ve erken dönem yaşantılarla çalışılır.

Ayrıca hastalarda ilaç tedavisi ve TMU tedavisinden yararlanılır.”

Anoreksiyada kişi hastalığı ‘kontrol aracı’ olarak görebilir!

Anoreksiya nervozada tedaviye direncin çok yaygın olduğunu kaydeden Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Seyfe Şen, “Çünkü kişi kilo alma düşüncesiyle yoğun anksiyete yaşar ve hastalığı ‘kontrol aracı’ olarak görebilir.” dedi. 

Direnç durumunda atılabilecek adımlara değinen Şen, “Empatik ve yargısız yaklaşım, küçük hedeflerle ilerleme, kilo alma korkusunu anlamaya yönelik terapötik çalışmalar, hastanın kontrol hissini tamamen kaybettiği algısını düzeltmek, aileyi sürece katmak ve desteklemek direnci aşmada etkili olur. Zorlayıcı değil, işbirliğine dayalı bir ilişki kurmak önemlidir.

Tedavi süresi kişiden kişiye değişir. Ortalama olarak 1-2 yıl sürebilir. Beden ağırlığı normale dönse bile psikolojik toparlanma ve beden algısının düzelmesi daha uzun sürebilir. Yeme davranışı düzelse de duygusal düzenleme becerileri, benlik algısı ve sosyal ilişkiler üzerinde çalışmak gerekebilir.” açıklamasını yaptı.

Anoreksiya sadece bir yeme problemi değil, derin bir ruhsal sorun!

Anoreksiya nervozada nüks riskinin yüzde 30 ila 50 civarında olduğunun da altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Seyfe Şen, “Nüksü önlemek için, tedavi sürecinin yeterince uzun sürmesi, destekleyici psikoterapilerin devam etmesi, anksiyete ve duygu düzenleme becerilerinin güçlendirilmesi, olumsuz beden algısı üzerinde çalışılması gerekir.” dedi.

Beden algısının yeniden inşasında, ayna çalışmaları, dans, sanat terapisi gibi beden odaklı terapiler, duygu ve beden farkındalığı çalışmaları, negatif iç konuşmaların fark edilmesi ve dönüştürülmesinin etkili olduğunu da aktaran Şen, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ayrıca, kişinin sosyal destek kaynaklarını güçlendirmesi ve stresle baş etme yöntemleri geliştirmesi uzun vadede koruyucu rol oynar. Anoreksiya yalnızca bir yeme problemi değil, beden algısı ve duygularla ilgili derin bir ruhsal sorundur. Erken fark edilmesi ve destek olunması hayat kurtarıcıdır. Eğer çevrenizde böyle bir sorun yaşadığını düşündüğünüz biri varsa, onu mutlaka bir uzmana yönlendirin ve yalnız olmadığını hissettirin.”

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Related Posts

    • Haziran 19, 2025
    • 10 views
    • 3 minutes Read
    Nanoknife yöntemiyle prostat kanserinde yeni dönem

    Prostat kanseri, yaygınlığı nedeniyle 45 yaş üstü tüm erkeklerde, şikayet olmasa dahi düzenli kontrolleri gerektiriyor.

    Devamı için tıklayın...

    • Haziran 19, 2025
    • 13 views
    • 3 minutes Read
    Sınav öncesi beslenmede bu 5 uyarıya dikkat

    Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) çok az bir süre kaldı.

    Devamı için tıklayın...

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir